top of page

14 ŞUBAT SEVME – SEVİLME GÜNÜ

  • Yazarın fotoğrafı: Alper Apaydın
    Alper Apaydın
  • 14 Şub
  • 2 dakikada okunur

Sevgi, Sevgili, Sevgililer Günü, Sevme günü, Sevilme günü…

Bir güne sığmayacak bir şey. Yaşamın içine nüfuz eden, yayılan, elden ele, gönülden gönüle aktarılan; Sevmek, Sevilmek.

Kendimle röportaj yapasım geldi;

Senin için ne anlam ifade ediyor “Sevgililer Günü”, Mine?

Sevgililer gününü, diğer sevip-sevildiğim günlerden ayırmak gelmedi içimden. Belki cevabımı buradan dinlersiniz. Birisini sevmek için koşulsuz sevmekten bahsedilir ki, bu neredeyse imkansıza yakındır. Zira insan zihninde sayısı sayılamayacak kadar bilgi ve anı taşır. Her birinin kendine göre tadı, kokusu, hissi, duygusu vardır. Onlardan tamamen bağımsız göremeyiz, duyamayız. O zamanda koşulsuz sevemeyiz. Ama tüm koşullara rağmen sevebiliriz. “Ben böyleyim beni böyle sev” diye istemek güzel gibi görünse de çok da olası değil.


Kendi sevdiklerime göz atınca şunları fark ettim. Ben hafifi seviyorum, esneği seviyorum, herkes gibi çok korksa da korkuya rağmen değişmeye gönül vereni seviyorum, samimiyeti seviyorum, evet kadar hayır da diyebileni, aydınlık tarafı kadar karanlığına da sahip çıkıp, paylaşabileni seviyorum. Defosunu, başarısızlığını gösterebilen, iyi görünme çabasını abartmayanı seviyorum. Sonuçta herkes iyi görünmek ister ama bunun da dozunda olması güzeldir. Başkasında olandan ilham alanı, haset etmeyeni, insanca kıskanmasını ama kıskanç olmadığını iddia etmemesini seviyorum. İnsanız hepimiz kıskanırız. Ağzından çıkanın geri dönüşü olmadığını bileni, ortaya kusup, sonra da peçeteyle silmek her zaman işe yaramayacağının farkında olanı seviyorum. Dilinden dökülenin varacağı yeri bileni, sorumluluğunu alanı seviyorum. Yok öyle “sinirliydim dedim, sarhoştum, canım çekti!” Hepsi benim, hepsi sensin. Her halinin sorumluluğunu almak var. İşte böyle uzar gider. Niye mi söyledim bunları. Hayatımdan alıntılar. An’larımdan satıra dökülenler. Hatıramda yer edenler, uygulamaya emek verdiklerim, bazen de yapamadıklarımın listesi bunlar. İstiyorum, çünkü ben de vermeye, yapmaya çalışıyorum. Huzur ve neşenin dengesinde, iki kahve fincanını tokuşturup, birbirini anlayıp, duyup, saygı göstermek de sevginin parçası. O zaman ben fincanımı sevdiğim, sevildiğim, değer verdiğim, değerlileri olduğum insanlara, hayvanlara kaldırıyorum.

 
 

Telefon

 0532 555 5454

Email

Sosyal Medya

  • Facebook
  • LinkedIn
  • Instagram

© 2025 Tüm Hakları Saklıdır. Mine Alpar

bottom of page