BELKİ
- Alper Apaydın
- 14 Şub
- 1 dakikada okunur
Belki de kaldığın yerden ama yenilenmiş, tazelenmiş, iyileşmiş olarak devam ederken, arada bir çizgi kadar geçen zamanın ipini salıvermektir bize iyi gelen.
Belki de “hayatıma hoş geldin” cümlesinin tadı, kokusudur bize güven veren.
Belki de vesile olanın sözü, bir araya getirmektir sadece. İki siyahın bakışlarının birbirine değmesi, bütünün sarılıp sarmalanmasını parantez içine almaktır sessizce.
Belki de anasonun boğazından süzülüşü ile ayın şavkını seyre daldığında, geçmişler ait olduğu yere geçmişe konup, temiz bir deftere yeni bir satır yazılmıştır.
“İyi ki“diye başlayan ve boşluklarını zamanın dolduracağı, sevgi ile.
Belki de hayat dediğin sadece anların yan yana gelmesinin yarattığı titreşimlerdir.
Kim bilir, belki?

