DENEMEK
- Alper Apaydın
- 14 Şub
- 1 dakikada okunur
Erteleme!
O sakladığın, kıyamadığın elbiseleri bir gün geldiğinde kilo alacağın için giyemeyeceksin!
O evdeki eskimesin, bozulmasın diye kullanmadığın elektronik eşyaların var ya, üzgünüm ama teknoloji senden çok daha hızlı, sen başlayana kadar o miadını doldurmuş oluyor işte!
Hani şu zamanı gelecektir diye ötelediğin, biraz daha olgunlaşsın diye beklediğin de bayatlıyor ya, taze kalamıyor işte! Biraz daha eğitim alayım, donanımımı artırayım diye bekleme kuzum donan donan nereye kadar? Hele bir de daha iyisi olacak, daha güzelini bulacağım, daha layığı gelecek diye bekliyorsan, daha çok beklersin. O ‘dahalar’ var ya. Harekete geç, kullan, dene, olmadı yine, olmadı bir daha. Ne kaybedeceksin. O kaybetmekten korktuğun her ne ise bil ki durdukça, hareket etmedikçe de kaybediyorsun! Bunu iyi düşün. İster öyle ister böyle. Bir şey seç, harekete geç, dene, olmazsa yeniden dene, korkmadan dene. Sen hareket halinde oldukça, adım atmaya cesaret ettikçe neyi isteyip, neyi istemediğin hakkında netleşeceksin. Ruhuna, bedenine neyin iyi gelip gelmediğini de denedikçe fark edeceksin. Harekete geç.

