GÖRÜNMEYEN PARMAKLIKLAR
- Alper Apaydın
- 14 Şub
- 1 dakikada okunur
Bazen hayatta bir yerlerde tutuklu kaldığını zannedersin ya, aslında sana görünen var o parmaklıklar. Ben sana bakıp elimi uzatıyorum, ama sen, “Aramızda parmaklıklar var.” diyorsun. “Yok” diyorum, “var” diyorsun. Herkes bir diğerindeki yeteneği, güzelliği, hediyeleri görüyor. Ama ben bendekini, sen sendekini göremiyoruz işte. Çünkü sen, seni görünmeyen o parmaklıklara hapsettin. Ben de beni. İşte öyle zamanlarda tek bir şeye izin vermeli insanoğlu. Kendi hikayesindeki yarattığı kimliğin anahtarını görünmeyen parmaklıkların kilidinin üzerinde bırakmaya. Böylece senin kilidi açarım ve o hikayeni deşifre ederim. Eğer kimliğinin bir hikâyeden ibaret olduğunu görürsen, o parmaklıkların da illüzyon olduğunu anlarsın. Sana, “teslim ol” dediklerinde korkuyorsun biliyorum. İçerisinin dışarıdan daha güvenli olduğuna inandın bir kere. Sana özgürlüğü vaat edene güven, anahtarı ona ver. Dışarıda hayallerini gerçekleştireceğin olasılıklar seni bekliyor. Korkularına rağmen devam et. Onlar hep var olacak, kılıktan kılığa girecek. Korkularınla savaşma. Bil, tanı ve yürü. Özgürce…

