top of page

GÖZLE GÖRÜLMEYEN DÜZEN

  • Yazarın fotoğrafı: Alper Apaydın
    Alper Apaydın
  • 14 Şub
  • 1 dakikada okunur

Bazen yaklaşmak, yakınlaşmak için zaman gerekir. Güvenmeye, geçmişte yaşanmış olanların etkisinden ‘sıyrılmaya’ ihtiyaç vardır. Bu seferkinin yeni ve farklı olabilmesine inanmak, inanmak için istemek lazımdır. Aslında her biri bir diğeri ile iç içe geçmiş olmalı. Sınırlarının, başlangıç ve bitiş noktalarının nerede olduğunu bilmediğimiz. İstemek, inanmak, güvenmek, denemek, sürdürmek, sahiplenmek… Birine ‘tik’ atıp diğerine geçemem. Çünkü ne olduğunda tik atılacak kıvama geldiğinin sınırı yok. O yüzden atılacak bir tik de yok. Doğalında, birbiri içine geçmiş, geçirgen, akışkan bir durum. Tanımlamak isteseydim, bunlar birbirleri için “iletken” derdim. Kimya dersinde öğrendiklerimizden. Elektrik tellerinin bakırdan yapılması gibi. Bir uçtan bir uca iletilmesini sağlamak. Aralarındaki iletkenliği sürekli tutabildiğimde hayalimi yaratabiliyorum. Ve buna dikkatimi verdiğimde büyüyüp, çoğalabiliyorlar. Doğal olarak yaptığım için fark etmediğim bazı şeyleri, yıllar içinde fark eder olmaya başladım. Şimdilerde ise doğalımda olmayan, ya da tam tersi inanca, bilgiye sahip olduklarımı da değiştirebiliyorum. Dikkatimi vererek, isteğimi arttırarak, inancımı büyüterek, güvenmek için pratik ederek ve sürdürmek için emek harcayarak. Hangisi ne zaman ne oranda oluşuyor bilmiyorum. Ama kendi içlerinde gözle görülmeyen bir düzenleri ve kimyasal iletkenlik gibi bir iletişim olduğunu biliyorum. Ve işe istemekle başlıyorum.

 
 

Telefon

 0532 555 5454

Email

Sosyal Medya

  • Facebook
  • LinkedIn
  • Instagram

© 2025 Tüm Hakları Saklıdır. Mine Alpar

bottom of page