ÇELİŞKİ

En sevdiği şey diğer insanları, etrafta olan bitenleri gözlemlemek, analiz yapmak. Amacı hataları, yanlışları bulmak, tutarsızlıklara, çelişkilere dikkat çekmek. Nazik bir şekilde insanlara tutarsızlıklarını gösterip, düzeltmelerini talep etmek, böylece hayata çeki düzen vermek, kaosu engellemek, yaşamı daha bilinir, altından daha kolay kalkılır hale getirmek. Yani hep bireyin, toplumun iyiliği için. Güzel, huzurlu bir yaşam için. Kısacası hep iyi niyetten. Kimden mi bahsediyorum. Sevgili egomdan.

İnançlarının, seçimlerinin, isteklerinin sonucunda ortaya çıkan senin yaşamındır. İşte tam da burada yaşamında memnun olmadığın şeyler olduğunda bunun sebebini bulmak senin elinde. Matematikte işlemin sağlamasını yapmak vardır. Aynısı hayat içinde geçerli. İşlemin sağlaması hayatın ta kendisi. Sonuçtan memnun değilsen, yusyuvarlak dönüyor ama bir yerde duramıyor ve artık başın dönmeye başladı isen, dön ve etrafına bak. Alt alta koyduğun sayılar birbirine bölünemez, çarpılamaz mı?

Başkalarının zafiyetlerini, hatalarını, tutarsızlıklarını kolaylıkla fark edebiliyorsun. Ne yapıp ne yapmamaları konusunda fikirlerinde var. Başkaları için doğruyu biliyorsun. Peki, sağlama yaptığında senin işlemler hata veriyorsa, bunlardaki hataları bulacak ve düzeltecek olan kim olacak?

Şimdi o en sevdiğin analiz-sentez oyununu kendi hayatın için kullan. Elinde sihirli bir değnek olsa ona dokunur ve derdin ki. İşte orada dur. Bulduğun tutarsızlığı, çelişkili davranışları kâğıda yaz. Sonra da sihirli değnekle dokunup değiştirebileceğini zannettiklerini yaz. Yani önce sorunları tespit et, sonra da kendince çözümleri belirle. Ve sus!

Buldukların aslında kendinde görmeyi reddettiklerin, çözüm önerilerin ise kendine söylemeyi yediremediklerin. Yakından tanımadığın, bilmediğin hiçbir şeyi bu kadar net fark edemez, analiz edemezsin. Bilirsin çünkü sende de var. Bunu kabul etmek ağırdır, zordur, cesaret ister. Ancak o cesareti bir kere gösterirsen, yanlış sonuç veren tüm işlemlerin doğrusuna doğru yola çıkarsın.